-
1 point
n m1 endroit yer, nokta [nok'ta]2 faire le point durumu irdelemeka bir arabanın olduğu yerde saymasıb ölü noktada olmak4 mettre au point ayarlamak, düzenlemek5 être au point hazır olmak◊Le système est au point. — Sistem hazırdır.
6 être sur le point de (avec l'inf.) -mek üzere olmak7 derece [deɾe'ʤe]8 couture dikiş biçimi9 unité gagnée puan ['puan]10 en fin de phrase nokta [nok'ta]◊11 du "i" et du "j" "i"nin, "j"nin üstündeki nokta12 sujet nokta [nok'ta]◊C'est un point important. — Bu önemli bir noktadır.
13 point de vuea bakış açısıb fikir [fi'ciɾ]14 point commun ortak nokta15 à point orta pişmiş -
2 exclamation
См. также в других словарях:
ünlem işareti — is., dbl. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma vb. duyguları anlatan, bir doğa sesini yansıtan kelime veya cümlelerin sonuna konulan noktalama işaretinin adı, ünlem (!) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ünlem — is., dbl. 1) Türlü duyguları anlatan veya bir doğa sesini yansıtan kelime, nida: Ah! oh! şak, çat vb 2) Ünlem işareti Birleşik Sözler ünlem işareti … Çağatay Osmanlı Sözlük
işaret — is., Ar. işāret 1) Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im Noktalama işaretleri. 2) Belirti, gösterge, alamet 3) El, yüz hareketleriyle gösterme Artık işaretleri bırakmış, konuşuyor, bir taraftan da saçlarını düzeltiyor. R. H. Karay Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
noktalama işaretleri — is., ç., dbl. Cümle veya yan cümledeki türlü ögeleri birbirinden ayırmaya yarayan, nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru işareti, ünlem işareti, parantez vb. işaretler … Çağatay Osmanlı Sözlük